Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Kudüs Seriyeleri Sözcüsü, Son Gazze Savaşı’yla İlgili Merak Edilenleri Cevapladı; İşte O Röportaj (Özel Haber)

, , kategorisinde, 09 Eki 2014 - 11:28 tarihinde yayınlandı
Kudüs Seriyeleri Sözcüsü, Son Gazze Savaşı’yla İlgili Merak Edilenleri Cevapladı; İşte O Röportaj (Özel Haber)

İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı olan Kudüs Seriyeleri’nin sözcüsü Ebu Hamza, “Filistin el-Yevm”e verdiği röportajda; hareket olarak bölgesel menfaatlerden uzak duran bir tavır almalarının, karar alma ya da siyasi ve askeri meseleler arasında gerekli dengeyi kurabilmeleri yönünde kendilerine avantaj sağladığını söyledi. Kudüs Seriyelerinin yeni sözcüsü olan “Ebu Hamza” önceki seferlere oranla son Gazze Savaşı’nda büyük bir başarı gösterdiklerini de ekledi.

*Bu savaşta ve önceki savaşlarda Kudüs Seriyeleri Gazze’deki ikinci askeri güç olarak karşımıza çıkıyor. Son savaşta nasıl hareket ettiniz? Seriyelerin alt birimleri bu savaşta ne kadar aktiftiler?

Ebu Hamza: Kudüs Seriyelerine bağlı olan birimler birçok görevde birlikte çalışırlar. Son Gazze Savaşında da neredeyse tüm birimler aktif haldeydiler. Ancak özellikle “Füze Birimi”nin daha yoğun çalışma yürüttüğünü söyleyebiliriz. Çünkü bu birimin hedefi düşmana içeriden baskı yapmaktı. Ayrıca “Savunma Birimi”nin de son günlerde ve kara harekâtı esnasında işgalcilere karşı saldırı düzenleme ve onları etkisizleştirme anlamında önemli bir rol oynadığını söylemeliyiz. Diğer yandan “Kanas-Tanksavar Birimi”nin ve “Destek Birimi”nin de oynadıkları rolün önemini göz ardı edemeyiz.

*Bu savaşta tüneller gelişmiş bir yöntem olarak karşımıza çıktı. Siz bu tünel operasyonlarının neresinde yer aldınız?

Ebu Hamza: Kudüs Seriyeleri yer üstünde çok çeşitli operasyonlar yürüttü. Bu anlamda tüneller çok büyük bir rol oynadı. Bu operasyonların arasında Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Hanun’da bulunan tankları patlatmak da vardı. Bu operasyona “Merkava Katliamı” adı verildi.

Merkava’yı yıkma, oradakileri öldürme ve askerlerin özel savunma sistemlerini ele geçirmeyi hedefleyen planımızı uygularken tünellerden çok yardım aldık. Yine bu yöntemle bir önceki operasyondan birkaç saat sonra yakın bir mesafeden geçmekte olan iki adet askeri aracı devirmeyi başardık.

*Filistin’deki direniş grupları arasındaki koordinasyonun kara harekâtına kadar geciktiği söyleniyor. Diğer direniş gruplarıyla ilişkiniz ne durumdaydı?

Ebu Hamza: Diğer direniş gruplarıyla koordineli çalışma meselesi merkezi bir meseledir. Biz İsrail’in saldırılarına karşılık verme hususunda zaten beraber hareket ediyorduk. Son savaşta da Tel Aviv’i bombalama hususunda da Kassam Tugaylarıyla koordine hareket ettik.

Ayrıca Nasır Selahaddin Tugayları (Halk Direniş Komiteleri) ve Aksa Şehitleri Tugaylarıyla (El-Fetih) da çeşitli kara harekâtlarında beraber hareket ettik. Bir operasyon esnasında Kudüs Seriyelerin, Han Yunus’un doğusunda Kassam Tugaylarına bağlı savaşçıları muhasara altına almış olan işgal güçlerinin dikkatini dağıtmak için havan topuyla işgalcilere saldırdıklarını hatırlıyorum. İşgalcilerle yine böyle bir amaçla yakın mesafeden çatışıldığını da hatırlıyorum.

*Huza, Kudüs Seriyeleri için askeri açıklamalarda da ifade edildiği üzere en önemli bölgelerden biriydi. Bölge çeşitli saldırıların hedefi oldu. Neden Huza bu denli bir öneme sahip?

Ebu Hamza: Han Yunus’un doğusunda bulunan Huza beldesi büyük bir bölge… Ayrıca sınırı görebilen bir alan… Huza’da boş ekim arazileri de bulunuyor. Bu sebeple düşman Huza’ya kolaylıkla ele geçirebileceği bir bölge gözüyle baktı. İsrail ordusu rahatlıkla bu bölgeye saldırabildi. Ancak bu saldırıları esnasında da pusuya düştü. Her ne kadar fazla kayıp vermemiş olsa da bu yenilgi, bölgeye karşı bir operasyon yürütmeye ve bölge halkını toplu katliamla cezalandırmaya karar vermesine sebep oldu.

*İçlerinde Kudüs Seriyelerinin de bulunduğu birçok Filistinli direniş grubu savaş boyunca yeni üretilmiş silahlar kullandılar. Savaşın şiddetine rağmen kullanılan silahların ısrarla yerel üretim olduğu, direnişin müttefiki olan tarafların bu silahların gelişiminde hiçbir rolünün olmadığı ifade edildi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ebu Hamza: Kudüs Seriyeleri hiç kimsenin hakkını yemek istemez. Biz Filistin direnişine destek veren devletlere ve kuruluşlara teşekkürlerini sunan ilk grubuz. Destek veren bu ülke ve kuruluşların isimlerini daha önceden belirttik ve bunu söylemekten de asla çekinmiyoruz. Burak 70 füzelerinin yerel üretim olduğunu söylemiştik. Ancak diğer yandan İran üretimi olan Fecr 5 füzelerini de kullandık. Ayrıca yerel üretim de olsa biz direniş ekseninin ve bizi desteklemede önemli bir role sahip olan devletlerin bizlere aktardıkları tecrübeleri sayesinde yerel füzeleri geliştirmeyi başardığımızı da söylemeliyiz.

*Ateşkes müzakereleri süresince Kudüs Seriyeleri içerisinde çeşitli sorunların ortaya çıktığı ve bu sorunlar sonucunda bir grup asker ve komutanın şehit olduğu söyleniyor. Bu gerçekten yaşandı mı?

Ebu Hamza: Bu iddialar savaş boyunca son gücüyle çalışan “Beşinci Kol”un ortaya attığı yalanlardır. Beşinci kol direnişçilerin maneviyatını etkilemek için her grubu hedefine oturttu. Ancak kendi tuzağına kendisi düştü ve direnişe bağlı güvenlik birimi bu iddiaların peşine düştü. Sonuç olarak tüm bu iddiaların işgalcilerin istihbaratıyla alakalı olduğunu ortaya çıkardı. Evet, biz son savaşta çeşitli bölgelerde toplamda 129 şehit verdik. Elbette ki her bir şehadetle ilgili ayrıntılı bilgi edinemedik. Ancak bu rakam bir savaş için gayet normal bir rakamdır.

*Kudüs Seriyelerinin büyük ilerleme kaydetmelerine rağmen Kassam Tugayları kadar basında rağbet görmediği gözlemleniyor. Neden böyle oldu?

Ebu Hamza: Sorun bazı basın kuruluşlarının siyasi sebepler ve bölgeye dönük menfaatleri sebebiyle haber seçmesinden kaynaklanıyor. Ancak bu durum bizim basın alanında tamamen olmadığımızı göstermez. Bilakis biz basında gayet önemli bir yere sahibiz.

*”Özel İletişim Ağı” kurmak gibi bazı konularda Hizbullah’ın tecrübesinden faydalandınız mı? Hizbullah’la ilişkiniz nasıl?

Ebu Hamza: Lübnan’daki İslami direnişten tabi ki çok yardım aldık. Yalnızca askeri eğitim, tünel sistemleri, iletişim ağı ya da lojistik meselelerde değil askeri alanların tamamında yardımlaştık. Hizbullah’la bizim aramızdaki ilişki devam etmektedir ve asla bitmeyecektir. Hizbullah İsrail’le mücadelede gerçek bir ortaktır.

*Savaş boyunca “tünellerden silah sokma” operasyonu yapıldı mı?

Ebu Hamza: Mısır’ın kara yoluyla İsrail’in de hava yoluyla bizi engellemesine rağmen “tünellerden silah sokma” operasyonu oldu. Ancak bu konuda ayrıntılı bilgi vermek istemiyorum.

*İsrail çok sayıda tünelin yıkıldığını, bu yüzden kara harekâtını durduklarını açıkladı. Yıkılan tünelleri onarmaya başladınız mı? Ya da İsrail’in söylediğine ne kadar itibar etmeliyiz?

Ebu Hamza: Bu konuda da çok fazla ayrıntı veremiyorum. Ama Bunyan El-Mersus Savaşı’nda gizliliğin tünellerin saldırı gücünü artırma anlamında önem arz ettiğini gördük. Filistin halkına yalnızca tünellerin iyi bir durumda olduğunu söyleyebiliriz. Biz 2012 Savaşı’ndan sonra tünelleri geliştirdik. Daha önceden yapılan hataların telafi edilmesini sağladık. Ancak şu anda tünellerin durumu ya da ayrıntısıyla ilgili güvenlik sebebiyle bir şey söyleyemeyiz.

*Savaşın son haftasında taktik uyarınca yoğun olarak havan topuyla saldırıldığı görüldü. Bu yeni bir taktik mi?

Ebu Hamza: Savaşın gizli bir saldırı taktiği üzerinden sürdüğünü söyleyebiliriz. Son günlerde özellikle Gazze sınırındaki yerleşim birimlerine odaklanılmıştı. Hususen Gazze’ye yönelik kara harekâtı bittikten sonra Gazze’den çekilen askeri güçlerin büyük bir çoğunluğunun toplanma yeri olan Aşkol hedefteydi. Bu operasyonun en önemli ayrım noktası düşman güçlerinin doğrudan gözlemlenmesi ve havan topuyla hedef alınmaları oldu. Böylece İsrail’in konumunun tespit edilmesi zor olan havan topuyla ilgili endişeleri gerçek bir korkuya dönüşmüş oldu.

*Önceki iki savaşta düştüğünüz ve daha sonra düzeltmeye çalıştığınız hatalar nelerdi?

Ebu Hamza: İşgalcilerin hava gücünü etkisizleştirmeyi başardık. Ayrıca istihbarat güçleri füze saldırı bölgeleriyle ilgili yeterli bilgiye ulaşamadılar. Yine savaşın yönetildiği ortak operasyon mekânlarının güvenliğinin sağlanması da başarılarımızdan bir diğeri…

*Yeniden savaş çıkması durumunda planınız nedir?

Ebu Hamza: Yeni bir saldırı durumu bize prestij kazandıracaktır. Zira yeni bir saldırı olması durumunda işgal güçleri direnişin askeri gücünü ve Filistin halkını yenilgiye uğratmanın kolay olmadığını bir kez daha göreceklerdir. Çünkü bizim yeni bir saldırıya karşı koyacak gücümü mevcut… Eğer savaş meydanına geri dönersek düşmanı şaşkına çevirecek yeni sürprizler olacaktır(islamianaliz)

Haber Editörü : Tüm Yazıları