Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Mısır adalarının Arabistan’a verilmesinde işgalci israilin ayak izleri

, , kategorisinde, 21 Tem 2017 - 13:22 tarihinde yayınlandı
Mısır adalarının Arabistan’a verilmesinde işgalci israilin ayak izleri

Mısırlı parlamenterler, Mısır milletinin Tiran ve Sanafir adalarının Arabistan’a devredilmesine karşı çıkmasını hiçe sayarak siyonist israil ve hamilerinin çıkarlarını temin etme yönünde karar alarak, Mısır toplumundaki çatlağı daha da derinleştirdiler.

Evet, geçenlerde Mısır parlamentosu Kızıldeniz’de yer alan Tiran ve Sanafir adalarının Suud rejimine devredilmesini öngören yasa tasarısını onayladı. Bundan önce de Mısır parlamentosunun anayasa ve yasama komisyonu Mısır ve Arabistan arasındaki sınırların belirlenmesini öngören anlaşmayı kabul etmişti. Ancak bu anlaşma Mısır’ın iç arenasında bir çok eleştiriye yol açtı. Mısır ile Arabistan arasındaki sınırların çizilmesi ile ilgili anlaşma geçen sene Kahire’nin el İttihadiye sarayında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Suud kralı Salman bin Abdulaziz tarafından imzalandı.

Londra’da yayımlayan Rey El Yevm gazetesi ve Lübnan’da yayımlayan El Ahbar gazetesi Mısır’a ait olan iki adanın Arabistan’a devrilmesini Mısır yönetiminin Arabistan karşısında acizliği ve Mısır halkının isteklerini gözardı etme şeklinde değerlendirdi.

Rey El Yevm gazetesi baş yazarı Abdulbari Atvan makalesinde şu ifadelere yer verdi: Mali yumuşak güç zafer kazandı ve sanafir ve Tiran adalarının hakimiyetini Arabistan’a verdi. Mısır yönetimi bundan önce bu adaların bedelini almıştır. Bu, israilli bir plandır ve arkasında kimin bulunduğunu bilmiyoruz. Mısır ve Arabistan arasındaki sınırların çizilmesi anlaşmasının Mısır parlamentosu tarafından onaylanması ve Mısır yönetiminin Akabe körfezinde yer alan Tiran ve Sanafir adaları üzerindeki hakimiyet hakkından el çekmesi, Arap rejimlerin legal illegal, her türlü yoldan istedikleri her türlü kararı kendi milletlerine dayatabildiğini ortaya koyuyor.

Aslında esas tartışma, bu iki adanın mülkiyet hakkının kime ait olduğu üzerinde yürütülmüyor. Esas tartışma Mısır parlamentosunun nasıl karar aldığı ile ilgilidir. Hem de öyle bir parlamento ki Mısır halkını temsil ettiği konusunda ciddi kuşkular bulunuyor.

Mısır’ın şimdi parlamentosunda yer alan parlamenterler aslında hükümetin tutumu ile eşgüdümlü hareket etme ilkesine göre seçilmiştir ve bu tutumların doğru veya yanlış olduğu onlar için asla önemli sayılmamaktadır. Öte yandan bu anlaşma onaylandıktan sonra Mısır yönetimi Mısır milletini ve Tiran ve Sanafir adalarının Arabistan’a verilmesine karşı çıkan muhalifleri istedikleri kadar bağırıp çağırmak ve tüm yargı yollarını denemeleri için serbest bırakacağı da belliydi. Zira Mısır yönetimi bu anlaşmanın parlamentosunda onaylanması ve Suud rejiminin emirlerine karşı teslim olunması için bir planın peşindeydi ve Mısır’ı saran olumsuz iktisadi şartlardan ve ekonomik krizden belirlediği hedeflere ulaşmak için yararlanmak istiyordu.

Mısırlı parlamenterlerden Mustafa Bekri bundan önce yaptığı açıklamada, tüm bu itirazların faydasız olduğunu, çünkü bu konuda son sözü bu parlamento söyleyeceğini ve anlaşmayı hiç bir sorun çıkarmadan onaylayacağını belirtmişti.

Öte yandan El Ahbar gazetesi, 1967 yılında başka ülkelerle birlikte savaşta ilk kez yenilen Mısır yine yenilgiye uğradığını yazdı. Gazete, Mısır’ın yeni liderleri stratejik Tiran ve Sanafir adalarını Arabistan’a devretmekte çok aceleci davrandıklarını, Mısır parlamentosu 30 dakikadan daha kısa bir sürede Arabistan ile deniz sınırlarını çizme anlaşmasını imzaladığını ve aslında bu adaların Arabistan’a verilmesini istemeyen Mısır halkının tutumuna karşı çıktığını belirtti. Gazete, yargı kararları da bu adaların hakimiyeti Mısır’a ait olduğunu vurgulamıştı, ancak Mısır parlamentosu sadece hükümetin raporlarına istinat etti ve Mısır hakimiyetini ortaya koyan her türlü belgeyi incelemeye karşı çıktı, diye yazdı.

Rey El Yevm gazetesi ve Katar’ın El Cezire TV kanalı da raporlarında Mısır’a ait adaların Arabistan’a devredilmesini siyonist rejimin gayri meşru çıkarlarını temin etme doğrultusunda değerlendirdi. Rey El Yevm gazetesi, Akabe körfezinin girişindeki stratejik Tiran ve Sanafir adalarından başta, bu iki ada ve Akabe körfezi tamamen korsan israilin askeri ve iktisadi çıkarlarına hizmet etmelerini sağlayacak gizli bir plan hazırlanmakta olduğundan endişe edildiğini yazdı.

Bazı uzmanlara göre Tiran ve Sanafir adalarının Arabistan’a devredilmesi, aslında Filistin davasını yok etmeyi ve Arap ülkelerinin güvenliğini hedef almayı amaçlıyor. Söz konusu uzmanlar bu adaların devredilmesi Arabistan’a hiç bir faydası olmadığını ve ancak korsan İsrail’in yararına olduğunu ve bu plan Amerika, İsrail, Mısır ve Arabistan’ın işbirliği ile uygulandığını vurguluyor.

Arap medyası, Tiran ve Sanafir adaları Arabistan’a devredildikten sonra Mısır bir diz gerginliklere ve protesto eylemlerine sahne olduğunu yazmaya başladı. El Arab gazetesi adaların devredilmesi ile ilgili anlaşma geçen Nisan ayında Abdulfettah Sisi ve Salman bin Abdulaziz tarafından imzalandıktan sonra Mısır karıştığını yazdı. Gazete Mısır halkı bu adaların hakimiyet hakkı Mısır devletine ait olduğuna inandığını belirtti.
El Ahram gazetesi de benzer bir şekilde Tiran ve Sanafir adaları Arabistan’a devredildikten sonra bazı milletvekilleri karara itiraz ederek adaların Mısır adaları olduğu yönünde sloganlar attıklarını ve bu da bu milletvekillerinin anlaşmaya karşı olduklarını ortaya koyduğunu yazdı.

El ahbar gazetesi Tiran ve Sanafir adaları Mısır adaları olduğunu savunduğu için ün yapan Mısırlı avukat Halid Ali’nin değerlendirmesine yer verdi. Halid Ali, Mısırlı milletvekilleri ihanet anlaşmasını onayladıklarını belirterek milletvekillerini Mısır hükümetinin uşakları niteleyerek onlara hitaben şöyle dedi: siz en alçak anlaşmayı Mısır adına onayladınız ve sadece siz bu anlaşmayı kabul ediyorsunuz. Helal olsun size ki bu hareketinizde Mısır bayrağını bu adalarda indirmeye çalıştınız ve haketmediği halde israile zaferi hibe ettiniz. Ancak biz kendi yolumuza devam ediyoruz ve asla teslim olmuyoruz, çünkü bize göre savaş henüz bitmemiştir.

El Cezire kanalı Mısır’ın eski bakanlarından Muhammed Mahsup, Tiran ve Sanafir adaları hiç bir zaman Arabistan’a ait olmadığını ve bu konu hakkında adaların Arabistan’a ait olduğunu ortaya koyacak bir tek belge bulunmadığını belirttiğini yazdı. Gerçekte eğer bu bağlamda bir tek belge bulunsa bile Mısır yüksek mahkemesi adaları çoktan Arabistan’a devretmişti. Hatta siyonist rejim bu adaların mülkiyet hakkında oyun çıkarmak istediği zaman adaların Arabistan’a ait olduğunu ileri sürmedi.

Öte yandan uluslararası yasalar da adaların Mısır’a ait olduğunu belirtiyor.

Adalarla ilgili anlaşmanın Mısır parlamentosunda ele alınması konusunda Mısırlı eski Bakan Mahsup, Mısır yargısı bu plana karşı çıktığı sürece Mısır parlamentosu anlaşmayı ilerletemeyeceğini ve yargı kurumunu gözardı edemeyeceğini, nitekim adalardan vazgeçmenin de büyük bir stratejik musibet olacağını vurguladı.

Öte yandan El Arab gazetesi konu ile ilgili raporunda Fars körfezinde yaşanan son gelişmelere ve Arabistan ve müttefiklerinin Katar yönetimi ile ilişkilerinin bozulması, Mısırlı adaların Arabistan’a verilme meselesi üzerindeki etkisine yer verdi. Gazete, Tiran ve Sanafir adalarının Arabistan’a devredilmesi yönündeki anlaşma, Kahire ve Riyad ilişkileri iyileştiği bir sırada Mısır parlamentosunda onaylandığını ve bu iki ülke Katar başta olmak üzere bir çok konuda ortak görüşü paylaştıklarını kaydetti.

Bilindiği üzere Mısır ve Fars körfezinin Güney kıyılarında yer alan bazı Arap rejimler geçenlerde Katar ile diplomatik ilişkilerini kesti ve bu ülkeyi karadan, havadan ve denizden abluka altına aldı ve Doha yönetimini teröre destek vermekle suçladı.

El Arab gazetesi uzmanlardan naklen, Katar ile Arabistan ve müttefikleri arasında yaşanan krizin, Kahire ile Riyad arasındaki çatlağın ortadan kalkmasında önemli etkisi olduğunu ve bu kriz Mısır parlamentosunun Tiran ve Sanafir adalarının Arabistan’a devredilmesini onaylamasına sebebiyet verdiğini yazdı.

Öte yandan Mısır güvenlik güçleri ve askeri birlikleri başkent Kahire ve diğer büyük kentlerin meydanlarında ve önemli merkezlerinin önünde konuşlanarak Mısır halkının Tiran ve Sanafir adalarının Arabistan’a verilmesini protesto etmelerine engel olmaya çalıştı.

Aslında Mısır yönetiminin muhalifi olan şahsiyetler ve siyasi partiler Mısır halkından parlamentonun kararına itiraz etmek üzere protesto eylemleri düzenlemelerini istedi, fakat güvenlik güçleri, polis ve askerlerin kentlerin ana caddelerinde ve meydanlarında ve önemli merkezlerin önünde sıkı güvenlik tedbirleri uygulamaları halkın geri adım atmasına ve sonuçta protesto eylemi düzenlemekten vazgeçmelerine yol açtı. Bu arada güvenlik güçleri iki adanın Arabistan’a verilmesine itiraz eden bazı Mısırlı gazetecileri de gözaltına aldı.

Öte yandan Mısır yönetimi muhalifleri, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Arabistan’dan aldığı mali yardım karşılığında bu iki adayı Suud rejimine sattığını belirtirken, Kahire yönetimi iki adanın aslında Arabistan’a ait olduğu üzerindeki ısrarını sürdürdü.

Bazı gözlemciler Mısır yönetimi ağır iktisadi kriz ve yüksek enflasyon ve artan dış borçları yüzünden Arabistan’dan aldığı mali yardım karşılığında bu iki stratejik adayı Riyad’a verdiğini, iki adanın Suud rejimi ve özellikle yeni veliaht prensi Muhammed bin Salman için büyük önem arz ettiğini belirtiyor.

Bu konuda ilginç olan bir başka nokta da, dünyada ilk kez bir ülke, kendi toprağının bir parçasının bir başka ülkeye ait olduğu üzerinde ısrar etmesi ve bu parçayı geri vermek için gönüllü olmasıdır.

Haber Editörü : Tüm Yazıları