Sudan Parlamentosunda konuşan Gandur, Mısır ile Suudi Arabistan arasında 8 Nisan’da imzalanan yeni deniz sınırı antlaşmasının Halayib üçgeninin ülkesinin milli güvenliğine etkisini tespit etmeye çalıştıklarını ifade etti.
Hartum ile Kahire arasındaki iyi ilişkilere rağmen “Sudan’ın, Halayib Üçgeni üzerindeki egemenliğini kaybetmeyeceğini” belirten Gandur, bölgedeki hukuki haklarını koruyacak tüm önlemleri aldıklarını ve Mısır-Sudan ortak yüksek komitesinin yakında Kahire’de Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah es-Sisi’nin başkanlığında toplanacağını aktardı.
Mısır ile Suudi Arabistan arasında imzalanan yeni deniz sınırı antlaşmasıyla Kızıldeniz’deki Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan’a geçmesinin ardından, Mısır ile Sudan arasındaki sorunlu bölge Halayib Üçgeni yeniden gündeme gelmişti.
Sudan Dışişleri Bakanlığı, Halayib sorununun çözümü için Kahire yönetimine “Suudi Arabistan ile Tiran ve Sanafir adaları antlaşmasında olduğu gibi Sudan ile de müzakere masasına oturması ya da uluslararası sözleşmelere ve kanunlara uyulması için uluslararası tahkime başvurulması” çağrısında bulunmuştu.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd ise Sudan’ın önerisini reddederken, “Halayib ve Şelatin, Mısır toprağıdır ve Mısır’ın egemenliğindedir. Mısır’ın Sudan Dışişleri’nin açıklamasına yapacağı başka bir ek yorumu yoktur.” ifadelerini kullanmıştı.
Mısır’ın güney doğusunda yer alan Kızıldeniz sahilindeki bölgeye “Halayib Üçgeni” deniyor. 20 bin 850 kilometrekarelik bölgede Halayib, Ebu Ramad ve Şelatin beldeleri yer alıyor. Siyasi ve idari olarak Mısır egemenliğindeki bölgede Beşşarin, Hamdavib ve Şinitrab gibi farklı Sudani ve Nubi kabileleri yaşıyor.