Çağın hastalığı obezitenin kronik hastalıklara neden olduğuna dikkat çeken uzmanlar, özellikle diyabet, kalp-damar hastalıkları ve kansere yakalanma riskini de artırdığını belirtiyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de obezite, önemli bir halk sağlığı olmaya devam ediyor. Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşamında arttığı bu günlerde obezite, hem erişkinleri hem de çocukları pençesine düşürüyor. Obezitenin, kanser başta olmak üzere diyabet ve koroner kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıklara yol açtığını dile getiren Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bİlim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

Türkiye’de erişkinlerin yüzde 65’i obez

“Son 10 yılda gelişmiş ülkelerde obezite artış hızında duraklama gözlenirken, gelişmekte olan ülkelerdeki görülme sıklığının giderek artıyor. Dünya genelinde obezlerin yüzde 62’sinin bu ülkelerde yaşıyor. Günümüzde gelişmiş ülkelerde yaşayan her dört çocuk ve ergenden birisi ve gelişmekte olan ülkelerde her yedi çocuk ve ergenden birisi fazla kilolu ya da obezdir. Türkiye’de de erişkin nüfusun yüzde 65’i kilolu veya obezdir.”

Çocuklar da risk altında

“Yaşam şeklinin değişmesi, beslenme alışkanlıklarının farklılaşması ve fiziksel aktivitenin azalması, kilolu kişi sayının artmasına neden oldu. Obezite, erişkinlerin yanı sıra çocuklar açısından da risk oluşturuyor. Obezite ile mücadele için yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığının küçük yaşlarda edinilmesinin önemli. Düzenli egzersizin de yaşam biçimi olarak benimsenmesi gerekiyor. Otomobil, televizyon, bilgisayar gibi etkenlerle değişen sosyal yaşam ve çalışma şartları ile birlikte azalmış fiziksel aktivite ve günlük kalori tüketiminde artış obezite gelişimini kolaylaştırıyor.”

Kronik hastalıklara davetiye çıkarıyor

“Aşırı kilo, diyabet, kalp damar hastalıkları ve kanser riskini artırıyor. Obezite, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tip 2 diyabetin yüzde 44’ü, koroner kalp hastalığının yüzde 23’ü ve çeşitli kanserlerin yüzde 7-41’inin gelişiminden sorumlu. Yalnızca ABD’deki yıllık maliyeti 150 milyar doların üzerinde. Son yıllarda bağırsak florasının doğal yapısında bulunan bağırsak mikrobiyomu adı verilen mikroplardaki değişim de obeziteye katkısı oluyor.”