20. Yüzyıl’ın ikinci yarısından itibaren ABD’de siyahilerin İslam’a girmeleri ve özgürlük mücadelelerinde kilit rol oynayan Malcolm X, bundan tam 52 yıl önce düzenlenen bir suikastla şehit edildi.
Şehadetinin 52. yıldönümünde rahmetle ve özlemle anıyoruz.
Mücadeleyle dolu bir yaşam
Asıl adı Malcolm Little olan Malcolm X, 1925 yılında siyahilerin özgürlüklerine kavuşamayacaklarına ve Afrika’ya geri dönmeleri gerektiğine inanan Earl Little isimli bir rahibin oğlu olarak dünyaya geldi.
5 yaşındayken babasını faili meçhul bir cinayete kurban veren ve annesi akıl hastanesine kapatılan Malcolm, yoksulluk ve zorluklar içinde geçen çocukluğunun ardından 1946’da hırsızlıktan hapse mahkum oldu.
Bu dönemde siyahi milliyetçiliği savunan Nation of Islam (İslam Milleti) hareketinin lideri Elijah Muhammed’in görüşlerini benimseyen Malcolm, 1952’de cezaevineden çıkınca bu harekete katıldı.
Bu tarihten itibaren davasının isimsiz bir hizmetkarı olduğunu simgelesin diye X soyadını kullanmaya başlayan Malcolm, karizmatik kişiliği, enerjisi ve sözünü sakınmayan, hararetli hitap tarzı sayesinde kısa sürede hareketin önde gelen yüzlerinden biri oldu.
Zaman içinde Elijah Muhammed ile hareketin odak noktaları, kullandığı yöntemler ve dine bakış konularında anlaşmazlığa düşen Malcolm X, 1964’te Nation of Islam’dan ayrıldı.
Hayatının son döneminde Amerikan toplumunun ırk problemini çözmesi için İslam dinini anlaması gerektiğini ve tüm ırkların kardeşliğini esas alan bir insan hakları mücadelesini savunan Malcolm X, bu dönemde El-Hajj Malik El-Shabazz (el-Hac Malik eş-Şahbaz) ismini kullanmaya başladı.
Malcolm X, 21 Şubat 1965’te Harlem’de konuşma yaparken silahla vurularak şehit edildi. Nation of Islam üyesi üç kişi, cinayet suçundan mahkum edildi.
Malcolm X’in, ünlü siyahi yazar Alex Haley ile kaleme aldığı hayat hikayesi, 20’nci yüzyılın en önemli otobiyografilerinden biri olarak gösteriliyor.