Magnezyum eksikliğinin hayati değer taşıdığını belirten Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel, magnezyumun vücudumuz için olmazsa olmaz en önemli minerallerden olduğunu açıklıyor.

Diyetisyen Ayşe Tuğba şengel sözlerine şöyle devam ediyor; “Magnezyum insan vücudunda en çok bulunan dördüncü mineraldir ve enzimlerin çalışmasında görev alır. Günlük hayatta şikayetçi olduğumuz birçok rahatsızlık aslında magnezyum eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Fakat daha çok hipomagnezemi eksikliğinin nörolojik ve kardiyak problemlere yol açabildiği klinik vakalarda görülmüştür.

Günümüzde kişilerin magnezyum eksikliği yaşamasının nedeni topraktaki magnezyum oranının azalması ve sert su tüketiminin azalması tetiklemektedir.

Magnezyumun %60’ı kemiklerde bulunmaktadır. Fakat magnezyumun asıl görevi kan ve kas sistemimizledir. Kaslarımızın güçlenmesi, protein sentezi ve enzimlerin sağlıklı çalışmasında görev yapar. Hücre yenilenmesinde görev alır. Eğer sık sık kas ağrıları ve kramplar yaşıyorsanız magnezyum eksikliğinden olabilir.

Magnezyum eksikliği neden oluşur?

Eksikliğin sebebi, az ve düzensiz yemek yeme alışkanlığı, dengesiz beslenme, rejimler ve hazır yiyeceklere yönelmenin dışında düşük miktarda magnezyum taşıyan suların içilmesi, artan gereksinme büyüme, hamilelik, emzirme, yoğun zihinsel faaliyetler, fiziksel ve mental stres, alkol tüketimi, fosfatlarca zengin beslenme, yüksek tuzlu beslenme, aşırı egzersiz yapma magnezyum eksikliğine sebep olabilir.

Magnezyum eksikliğinde ortaya çıkan hastalıklar neler?

Magnezyum eksikliğinde insülin direnci ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Günümüz de çok sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Ayrıca Alzheimer, kalpte aritmi, kronik yorgunluk, depresyon, tansiyon, kas krampları ve ağrıları, serebral palsili çocuklar, kabızlık, migren, kemik erimesi hipoglisemi ve Parkinson hastalığı gibi birçok hastalık magnezyum eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Magnezyum hangi besinlerde bulunur?

Koyu yeşil sebzeler, tahıl ürünleri, balık, badem, fındık, fıstık, ceviz, soya fasulyesi, kuşkonmaz, soğan, domates, havuç, kereviz, pırasa, gravyer peyniri, hurma, kara turp, ayçiçeği, kakao, muz, dil balığı ve sert sular magnezyum bakımından zengindir. Bu besinlere beslenmemizde sık sık yer vermek gerekmektedir.

Magnezyum sinir sisteminin ve kasların gevşemesini sağladığı için “Anti-stres minerali“ olarak da bilinir.

Bu hayati mineral vücudumuzun vitamin C, kalsiyum, fosfor, sodyum ve potasyumu daha etkili bir şekilde kullanabilmesi için gereklidir. Kalp damarlarının esnekliğini sağlayarak kalp krizlerini önleyici etki gösterirken, damar genişletici özelliği kan basıncını azaltır. Tansiyonu önleyici etkisi vardır.