Siyonist askerler, geçtiğimiz yaz yaşanan Gazze Savaşı esnasında, Beyt Hanun’da bulunan bir mahallede Kassam Tugayları ve Siyonist rejim Nahal Birliği’ne mensup askerler arasında cereyan eden şiddetli çatışmalardan biriyle ilgili yaşadıklarını anlattı.
Geçtiğimiz Cuma günü kendilerine madalya verilen bir grup Siyonist asker yaşadıklarını anlatırken, “17 dakikalık bir cehennem” yaşadıklarını, içerisinde bulundukları 3 eve 18 Hamas savaşçısı tarafından yoğun ateş açıldığını, 2 askerin öldüğünü ve yaralıların olduğunu ifade ettiler.
İlk konuşmayı yapan asker şunları söyledi: “25 Temmuz Cuma günü Beyt Hanun’daki 3 eve dağılmıştık. Hepimiz Nahal Tugaylarındandık ve 70 kişiydik. Bir anda şiddetli bir patlama duyduk ve patlama üzerine içinde olduğumuz odanın kapısı yerinden çıktı ve iki askerin üzerine düştü. Ardından da her taraftan bize ateş açmaya başladılar. O kadar şiddetli bir patlamaydı ki, demir kapıların bile yerinden çıkmasına yol açtı. Patlamanın ardından her yer toz bulutuna dönüştü. Hiçbir şey görememeye başladık. Hemen ardından havan topuyla saldırmaya başladılar. Gal Ganon isminde bir asker şarapnel parçalarının üzerine gelmesi sonucu yaralandı.”
Gilad Pasternak isimli bir komutan ise saldırıyı şöyle anlattı: “Beyt Hanun’daki sokaklardan birindeydik. Yahalom Birliğine bağlı askerlerin caddelerde ya da sokaklarda gömülü olan patlayıcıları tespit etmek için bazı yerlerde bir dizi patlama gerçekleştirmeleri planlanmıştı. Plan hayata geçirilmeden birkaç saniye önce üzerimize tanksavar füzeyle ateş açılması sonucunda Yahalom Birliği’ne bağlı 4 asker yaralandı, içlerinden Gal Besson ismindeki bir asker henüz daha oradayken hayatını kaybetti. Sonra da bize tanksavar füzeler ve el bombalarıyla saldırmaya başladılar.”
Komutan sözlerini şöyle sürdürdü: “Uri Levy ve Elad Barzilai isminde iki askerin demir kapının altında kaldıklarını fark ettim. Yanlarına yaklaştım ve kapıyı kaldırdım. Sürünerek ilerledik. Ardından yaralanan bir askere ait olan 3 el bombasını savaşçıların üzerine doğru fırlattım. Bu esnada telsizden de çok sayıda yaralımızın olduğu ve savaşçıların olduğumuz bölgeye doğru ilerledikleri bilgisi ulaştırılmıştı.
5 dakika sonra bölgeye bir çavuş ve beraberinde bir asker ulaştı. Asker arkasına döndüğü anda saldırıya uğradı. Çavuş ise askere yardım etmek istediği esnada yoğun ateşin altında kaldı ve o da yaralandı.”
Gal’i Kaçırma Girişimi
Bu esnada Pasternak, kaçırılmaları endişesiyle askerlerini saymaya başladı. O esnada Gal Besson adındaki bir askerin cesedinin caddenin orta yerinde kaldığını fark etti. Askerlerden biri cesedi almaya çalıştıysa da yoğun ateş altında kaldı ve ardından da Hamas savaşçılarının cesede doğru yaklaştıklarını gördü.
Asker “Savaşçıların cesede doğru yaklaşmaya çalıştıklarını görünce yüksek sesle Hartman’a bağırdım ve “Ayaklarından tut” dedim. İkimiz beraber taşıdık ve bunu yapmasaydık cesedi kaçıracaklardı” dedi.
Ardından savaşçılara doğru el bombası fırlattığını söyleyen asker bu esnada boynundan, iki bacağından ve yüzünden yaralandığını, ancak cesedi barikatın arkasına doğru taşımayı başardıklarını söyledi.
Bir başka askerin açıklamaları ise şöyle: “Saldırı 17 dakika sürdü. Bu süre zarfında savaşçılar bulunduğumuz bölgeye doğru ilerlemeyi ve bize bomba atmayı başardılar. Hava savunması ve tanklar devreye girmeden de ateşi kesmediler. Sonuç olarak 2 asker hayatını kaybederken 10 asker de yaralandı.”
Olaydan 7 ay sonra İsrail ordusundaki Gazze Birliği komutanı General İtai Veruv, Nahal Birliğine bağlı 931 Tugaylarına bağlı askerlere çatışmadaki başarılarından(!) ve cesaretlerinden(!) dolayı madalya vermek istedi.
Buluşmada birliğin doktoru ise “Bugün için önemli olan bu savaştan en az ölüyle çıkmış olmamızdı. O esnada orada bulunan askerlerin büyük çoğunluğu ilk kez bu kadar büyük bir çatışmayla karşı karşıya kalıyorlardı” şeklinde konuştu.
İşgal ordusu, özellikle de eski Genelkurmay başkanı ve çok sayıda komutanın ağzından Kassam Tugaylarına mensup savaşçıların çok cesur olduklarını da itiraf etti.
