Gazze`deki eski Filistin Hükümeti Başbakanı Heniyye bugün yaptığı açıklamada “Direniş seçeneği:Siyonist düşmanın planlarının bozulmasında stratejik bir seçenektir” dedi.
Heniyye bugün yaptığı açıklamada Filistin halkının Filistin’den ve haklarından (en önemlisi de Filistin’e geri dönüş hakkı) vazgeçmeyen bir halk olduğunu vurgulayarak “Filistin’in halkıyla dayanışma; Gazze’nin, esirlerin ve işgalin sonla ermesinin yanında olmak demektir” dedi.
Gazze’nin siyasi, askeri ve iktisadi bir savaşa maruz kaldığına işaret eden Heniyye “Bu savaşın hedefi, siyasi duruşları Filistin halkından koparmaktı. Gazze savaşında İsrail’i tanımamız hedeflendi. Ancak biz İsrail’i tanımadık ve tanımayacağız. Biz direnişin silahından vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Direnişin bütün kuşatmalara rağmen gücünü koruduğunun ve kendisini 51 gün boyunca ortaya koyduğu direnişle ispatladığının altını çizen Heniyye “Siyonist düşman Gazze Savaşı’nda hiçbir hedefine ulaşamadı. Direniş seçeneğinin, Siyonist düşmanın planlarının durdurulmasında stratejik bir seçenek olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Direnişin gücünün direniş gruplarının birliğiyle ortaya çıktığını söyleyen Heniyye “Direniş, sahada olduğu gibi dolaylı müzakerelerde de birliğini korudu. Filistin’deki direniş grupları, ümmetin merkezi davası olan Filistin davası için birlik içerisinde hareket ediyor” dedi.
Heniyye açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Gazze’nin yeniden imarı üzerinden Filistin halkının, elde ettiği zaferin meyvelerini toplaması engellenmeye çalışılıyor.
İsrail artık bütün kırmızıçizgileri aşmış durumda. Artık sadece Kudüs’ün zamansal ve mekansal olarak bölünmesinden bahsetmiyor.
Biz Siyonist düşmanın sabitelerimizi ve Kudüs’teki tarihi, dini ve siyasi gerçeklerimizi değiştirmesine izin vermeyeceğiz.
Biz Filistin’e geri dönüşün engellenmesi için büyük komplolara maruz kalıyoruz.Filistin’e dönüş hakkımızdan dönmeyeceğiz. Dönüşümüz sadece Filistin’edir.
İster Başkan olsun ister örgüt olsun, hiç kimse Filistin’e dönüş hakkımızı elimizden alamaz.Filistin halkına kucak açan Arap kardeşlerimize, özellikle de Lübnan’a teşekkür ediyoruz.Lübnan’ın güvenliği bizim güvenliğimizdir. Lübnan’ın istikrarı maslahatımızdır.
Sabitelerimize bağlı kalacağız ve direnişle birlikte olacağız. Asla işgal rejimi tanımayacağız.”