Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

‘Şu an Suriye’de yaşanan olaylar ile Temmuz Savaşında yenilen israilin intikamı alınıyor’

, , , kategorisinde, 20 Ağu 2016 - 16:03 tarihinde yayınlandı
‘Şu an Suriye’de yaşanan olaylar ile Temmuz Savaşında yenilen israilin intikamı alınıyor’

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, el-Menar televizyonuna verdiği demecinde 2006 yılında Hizbullah’ın kazandığı zaferin İsrail rejimine çok ağır geldiğini söyledi.

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Nasrullah, “Zafere olan inancımız, Allah’ın vaadine olan inancımızdan kaynaklanıyordu, bugün de yine bir savaş olması halinde Direniş’in yine zafer kazanacağından eminim. Çünkü İsrail’e karşı savaşta biz haklıyız. Dolayısıyla Allah’ın vaadine inanıyoruz” dedi.

Direniş’i ortadan kaldırmak için Lübnan içinde girişilen entrikalardan da söz eden Hizbullah Genel Sekreteri, şunları söyledi:

“Temmuz Savaşı sırasında Avrupa ülkelerinden birinin büyükelçiliği, savaşa son vermek için başlattığı çözüm girişimleri çerçevesinde Hizbullah Dış İlişkiler Yetkilisi Navaf Musevi ile temas kurdu ve ona ‘İsrail de Amerika da dünyadaki hiç kimse de savaşın devam etmesini istemiyor. Savaşın devam etmesini, yalnızca Lübnan hükümeti, Hizbullah’ın silahsızlandırılması için istiyor’ dedi. Bazıları bu savaşta Hizbullah’ın zafer kazandığını inkar etmeye çalıştı; halbuki İsrail’in bizzat kendisi yenilgiyi kabul etti.

İsrail’in 2000 yılında Güney Lübnan’dan zillet içerisinde çıkması, Arapların İsrail karşısındaki ilk zaferiydi. Fakat Lübnan’da bazıları bu yaşanandan rahatsızlık duydular. Çünkü işgalci rejim yenilmişti ve Lübnan’da ve Arap dünyasındaki bazı kişiler de bu savaşta Hizbullah’ın yenileceği üzerine hesap yapmıştı.”

Temmuz Savaşındaki zaferden hemen sonra Hizbullah’ın savaştaki en önemli aracı olan haberleşme sistemini ortadan kaldırmak için girişim başlatılarak Lübnan’ın iç çatışmalara sürüklenmek istendiğini hatırlatan Nasrullah, belirli çevrelerin oğlu Hadi’nin İsrail’le savaşırken değil Beyrut’ta bir gece kulübünde öldüğünü söyleyecek kadar aşağılıkça bir propaganda faaliyetine giriştiğini söyledi.

Suriye’yi Direniş Cephesi’nden çıkararak Hizbullah’ı yenmek istediler

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Suriye’nin Lübnan ve Filistin direnişlerine verdiği destekten dolayı hedef alındığını belirterek “Suriye, sadece İran’la Direniş arasında bir köprü değildi. Suriye Filistin idealini hiçbir zaman unutmadı. Düşmana karşı direniş seçeneğini tercih etti. Lübnan Direnişi’nin Temmuz Savaşı sırasında İsrail’e fırlattığı füzeler, Suriye askeri sanayisinin ürünüydü ve Direniş’e ulaştırılıyordu.

Şu an Suriye’de yaşanan olaylar ile Temmuz Savaşı’nın intikamı alınıyor. Suriye savaşı, o savaşın bir devamıdır. Çünkü bu savaşta Suriye’de, Lübnan’da ve Filistin’de direnişi ortadan kaldırmayı ve İran’ı yalnızlaştırmayı hedeflediler. İşte bu, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın sözünü ettiği ‘Yeni Ortadoğu’ydu.”

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Türkiye’nin Suriye krizindeki rolüyle ilgili olarak da şunları söyledi:

“Suriye savaşı büyük bir savaştır. Bazı ülkelerin bu konudaki tutumunu gözden geçirmesine ihtiyaç var. Türkiye eğer sınırlarını teröristlere kapatırsa, bu savaş uzun sürmez.”

El-Kaide ve benzeri tekfirci örgütlerin Direniş’i yok etme göreviyle sahaya sürüldüğüne ve görevleri bittiğinde bunların da yok edileceğine dair beş yıl önce yaptığı bir açıklamayı hatırlatan Nasrullah, bunun eski Suudi İstihbarat Şefi Bender bin Sultan’ın projesi olduğunu söyledi.

Bu savaş bir Şii-Sünni savaşı değil

Bazı medya organlarının bölgede yaşanan savaşları bir Şii-Sünni savaşı gibi gösterip fitne çıkarmaya çalıştığını belirten Nasrullah, şunları söyledi:

“Bu savaş bir Şii-Sünni savaşı değildir. Örneğin şu an Suriye’nin yanında savaşanların çoğu Sünni’dir. Felluce’de kazanılan zaferde en önemli pay, Şiilerle omuz omuza savaşan Sünnilere aittir. Bu fitne projesinin geleceği yoktur. Bu sınav, birçoklarının yüzündeki maskeyi düşürmüştür. Zafer uzak değildir.

Haber Editörü : Tüm Yazıları