Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Başbakan Danışmanı Hemid Abdulkadir Antar, Yemen’in Batı menşeli yasak silahların test edildiği alana dönüştüğünü belirtti. | Anadolu Haber
Suudi koalisyonun Yemen’e karşı başlattığı savaş üzerinden 68 ay geçiyor. Bu savaş muhtelif boyutlardan ele alınabilir, bundan biri, Batı kaynaklı yasak silahların Suudi koalisyon tarafından kullanılmasıdır. Muhtelif raporlara göre, Suudi koalisyon geçen 68 ayda defalarca türlü yasak silahlar kullanmıştır. Misket, mikrobik, fosfor içerikli, kimyasal, napalm ve vakum bombaları, türlü kimyasal gaz ve füzeler, Suudi koalisyonun Yemen halkına karşı kullandığı yasak silahlar arasında yer alıyor.
İnsan hakları örgütleri daha önce Suudi Arabistan’ı Yemenlilere karşı misket bomba kullanmakla suçlamıştı. Bu doğrultuda, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Robert Cool Will yaptığı açıklamada, Suudi liderliğindeki askeri koalisyonun Yemen’de yasak misket bomba kullandığını belirtti. 2008 Yılında yaklaşık 100 ülkenin kabul ettiği Misket Mühimmat Sözleşmesi uyarınca bu silahların kullanılması yasaklanmıştır.
Suudi koalisyonun Yemenlilere karşı kullandığı yasak silahlarla ilgili üzerinde durulması gereken önemli bir konu da, bu silahların ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerin yapımı olmasıdır. Stokcholm Uluslararası Barış Enstitüsü’nün bildirdiğine göre, 2015’ten 2019 yılına kadar, ABD, Suudi Arabistan’ın en büyük silah tedarikçisi oldu. ABD aynı dönemde ihraç ettiği silahların yüzde 25’ini sadece Suudi Arabistan’a sattı. İngiltere de ocak 2015’ten bu yana Suudi Arabistan’a 6.4 milyar pound değerinde silah satışına izin vermiştir.
Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Başbakanı Danışmanı Hemid Abdulkadir Antar bu bağlamda şöyle diyor: “Mütecaviz küresel koalisyona bağlı hava kuvvetleri, 6 sene zarfında bir milyon sorti uçuş gerçekleştirdi. ABD ve İngiltere merkezli silah fabrikaları, Yemen’i kendi silahlarını test etmek için bir alan olarak kullandılar. Bu savaşta uluslararası sözleşmeler uyarınca yasaklanmış, ölümcül ve yıkıcı silahlar, sivillerin üzerine kullanıldı ve ülkenin alt yapı tesisleri ve vatandaşların evleri yerle bir edildi.” Yemenlilere karşı yasak silahların kullanması, yüzyılın en büyük insani trajedisinin Yemen’de yaşanmasında büyük rol ifa etmiştir.
Yemen savaşında on binlerce insan hayatını kaybederken, ülkenin hastane ve sağlık merkezlerinin yok edildiğinden hasta sayısı da çok ciddi şekilde tırmanmıştır.
Yemen Sağlık Bakanı Taha el Mütevekkil, Yemen’e saldırılarının başladığı günden bu yana, yasak silahların kullanıldığı bölgelerde kanser hastalarının sayısında yüzde yüz oranında artış olduğunu belirterek, Suudi koalisyonun saldırılarının artması sonucu beyin ve sinir travmalarının da yükseldiğini kaydetti. Yemen Balıkçılık Bakanı Muhammed Zubeyri de, ülkenin balıkçılık sektörünün Suudi koalisyonun Yemen’in kıyılarına düzenlediği saldırıları yüzünden en az 9 milyar dolar hasar gördüğünü belirtirken,
Yemen Taşımacılık Bakanı Zekeriya eş-Şami de, Suudi koalisyonun abluka ve saldırıları yüzünden ülkenin ulaştırma sektörünün 5 milyar 857 milyon dolardan fazla zarara uğradığını duyurdu. Yemen’de insani ve alt yapılara verilen hasarlar ve yasak silahların kullanılmasının yol açtığı sonuçlar ortada dururken, uluslararası camia bu cinayetlere karşı sessizliğini korumaya ne yazık ki devam ediyor.