TÜRKİYE’nin Ar-Ge konusundaki faaliyetleri Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından rapora döküldü. Rapora göre Türkiye, 39 ülke arasında özel sektörün Ar-Ge konusunda devletin doğrudan finansman desteğinden en az yararlandığı 11 ülkeden biri oldu.
Türkiye’nin 39 ülke arasında özel sektörün Ar-Ge konusunda devletin doğrudan finansman desteğinden en az yararlandığı 11 ülkeden biri olduğu belirtilen raporda, “Bu hesaba vergi teşviği gibi dolaylı finansman desteği dahil edildiğinde de sonuç değişmiyor. Buna karşın 2012 yılında Türkiye’deki kamu Ar-Ge harcamalarının yüzde 16.1’i özel sektör tarafından finanse edildi. Söz konusu oranın büyüklüğü sıralamasında 38 ülke arasında 13. sırada olan Türkiye gerek AB, gerekse OECD ortalamalarının üzerinde bir orana sahip. Bu iki veri birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’de Ar-Ge alanında devletin özel sektörle ilişkisinde ‘veren’ değil, ‘alan’ taraf olduğu görülüyor. Biyo, nano gibi yeni teknolojilerle, bilgi-iletişim ve çevre teknolojilerinde hem 31 ülke karşısında, hem de OECD, AB ve BRIICS ortalamalarına kıyasla Türkiye’nin hiçbir avantajı yok. Çevre teknolojisi açısından bakıldığında Meksika ve Brezilya dahi Türkiye’den daha avantajlı” ifadeleri kullanıldı.
Ulusal bilim, teknoloji ve sanayi gelişiminin altyapısını oluşturan en önemli unsurlardan birinin yükseköğretimin yapısı olduğu vurgulanırken, mühendislik, bilim ve sağlık alanlarındaki yükseköğretim birimlerinin ise bunun temel kaynağı olduğu belirtildi. Söz konusu birimlere kayıt yaptıran öğrencilerin toplam yükseköğretim kayıtlarına oranı açısından Türkiye’nin 37 ülke arasında 35. sırada..