Hamas’ın Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar, İşgalci israilin Gazze’ye uyguladığı ablukanın devam etmesi halinde “güç kullanma” tehdidinde bulundu / Anadolu Haber
Katar merkezli “Al Jazeera” televizyon kanalına açıklamalarda bulunan Sinvar, “Gazze’ye uyguladığı ablukanın devam etmesi halinde askeri güç kullanmaktan geri durmayacağımız konusunda son zamanlarda İsrail’e açık mesajlar gönderdik.” dedi.
Gazze sınırında 30 Mart’tan bu yana devam eden Büyük Dönüş Yürüyüşü’nün Filistin davasını yeniden dünya gündemine taşıdığını kaydeden Sinvar, “Bazı kaybedenler, dünya gündeminin çok yoğun olduğu yönünde propaganda yapmaya çalıştı. Ancak bu büyük hareket (Büyük Dönüş Yürüyüşü) bir anda Filistin davası ve Gazze ablukasının en güçlü şekilde dünya gündemine oturmasını sağladı.” diye konuştu.
Silah dahil her türlü direniş yöntemini kullanma hakkına sahip olduklarını ancak direnişin barışçıl olmasına önem verdiklerini aktaran Sinvar, “Hamas ve Gazze’deki Filistinli direniş grupları, yürüyüşün barışçıl kalması için uğraşıyor. Eğer şartlar askeri seçeneği gerektirirse ileride bu da olur.” ifadesini kullandı.
Büyük Dönüş Yürüyüşü’nün, başta Gazze ablukası olmak üzere bir çok konuda hedefine ulaştığını, pek çok ülke ve uluslararası kurumda şu an bu meselenin tartışıldığını dile getiren Sinvar, yürüyüşün aynı zamanda dünyanın gözü önünde ABD büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasının ölüm belgesini yazdığını, Filistin halkının bu kararı ve uygulamayı reddettiğini ispatladığını söyledi.
Mart ayının başından beri dünyanın birçok yerinde Gazze’deki insani kriz ve ablukayla ilgili çok sayıda toplantı düzenlendiğine işaret eden Sinvar, Filistin davasını çevreleyen stratejik şartların, ABD yönetiminin özellikle İsrail’in tutumunu tamamıyla benimsemesi ve Filistin halkının direnişine “terör” olarak bakmasıyla birlikte çok karmaşık bir hal aldığını vurguladı.
İsim vermeden bazılarının Filistin davası ve Filistin’in içinde bulunduğu durumun pahasına “İsrail ile normalleşmeye doğru koşar adımlarla yürüdüğünü” söyleyen Sinvar, tüm bu gelişmelerin gölgesinde bölgesel durumun çok zor olduğunu, bu karmaşık durumun Filistin halkını barışçıl direnişe başvurmaya mecbur ettiğini ve başka araçlara da başvurulabileceğini belirtti.