Yemen sağlık ve güvenlik kaynaklarının bildirdiğine göre, on binlerce masum Yemenli, Suudi krallık rejiminin insanlık dışı hava saldırılarıyla yaralanıp katledilmiştir.
Ancak BM Yemen’de öldürülen ve yaralanan insan sayısını daha az göstermektedir. Buna rağmen BM verileri de Suudi krallık rejiminin Yemen halkına karşı sürdürdüğü katliamın savaş ve insanlık suçu işlendiğini ispatlamaktadır. BM insan hakları yüksek komiseryasının Sözcüsü Sisil bowi (Sicilya Bowie) Cuma günü yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın 26 mart 2015 tarihinden beri Yemen’e karşı yaptığı hava saldırılarında 3 bin 890 sivilin öldürüldüğünü ve 6 bin 909 sivilin de yaralandığını bildirdi.
Yemen güvenlik ve sağlık yetkililerinin bildirdiğine göre, Arabistan’ın başlattığı saldırıdan bu yana yaklaşık 8 bin sivil katledildi ve 30 bini aşkın Yemenli de yaralandı. BM’nin raporunda kaydedilen Yemenli ölü sayısı Yemenli kaynakların bildirdikleri sayının yarısı ve BM’nin bildirdiği Yemenli yaralı insan sayı da Yemenli yetkililerin bildirdikleri yaralı sayısının dörtte birinden de azdır. BM, hala tam olarak Suudi Arabistan hanedan rejiminin işlediği katliamlar ve cinayetleri tespit edememiştir. Ancak Yemenlilerin ölmesi ve yaralanmasıyla ilgili istatistiki veriler de Suudi krallık rejiminin işlediği savaş ve insanlık suçlarını gözler önüne seriyor.
BM Suudi Krallık rejiminin işlediği cinayet ve katliamları inceleme ve mahkemelere taşıma cüretinden yoksundur. Nitekim BM Suudi krallık rejiminin Yemen’de çocukları katlettiğinden dolayı bu gerici ve dikta rejimi çocuk katili ülkelerin listesine almıştı. Ancak Suudi krallık rejiminin verdiği rüşvetler ve BM’ye yardımlarını kesme tehditleri ardından, BM genel sekreteri Suudi krallık rejimini insan ve çocuk hakları ihlalleri yapan ülkelerin listesinden çıkarıp buna mecbur kaldığını ve üzgün olduğunu söyledi.
BM, Suudi hanedan rejimine karşı insanlık suçu, savaş suçu ve barışa karşı savaş ve cinayet işleme suçlarından dolayı uluslar arası ceza mahkemesine dava açabilir. Bu üç suçtan dolayı ülkelerin yöneticilerinin dokunulmazlık hakkı kaldırılır. Amerika destekli ve Siyonist rejimin işbirlikçisi Suudi krallık rejiminin BM güvenlik konseyi tarafından da uluslar arası ceza mahkemesine sevk edilmesi ihtimali de düşüktür. Çünkü Amerika Yemen halkına karşı kanlı ve yıkıcı savaş başlatan Suudi krallık rejiminin vahşi ve insanlık dışı saldırılarına koşulsuz olarak destek vermektedir.
Suudi krallık rejiminin İslam ve Arap ülkelerine karşı ihanetleri, Yemen ile de sınırlı değildir. Suudi hanedan rejimi Filistin halkının katliamlarına ve topraklarının işgal edilmesine destek vermektedir. Nitekim Suudi rejimi 2002 yılında Arap barış planını gündeme getirdi. Buna göre, Filistin halkı, 1967 yılındaki sınırlarda Filistin devletini kurabilecektir. Bunun üzerine İsrail devleti resmen tanınacaktır. Ancak Filistinlilerin kendi topraklarına geri dönme hakkı garanti edilemeyecektir. Filistinli esirler de göz ardı edilecektir. Bu ihanet planı sonucu, Filistin halkının sürgün ve katliamı devam etti. Batı Şeria toprakları da daha fazla işgal edildi ve Siyonist göçmen Yahudi siteleri kurulup silahlandırıldı. Filistin halkı Suudi krallık rejiminin Siyonist rejimin planını uyguladığını ve ihanet yaptığını vurguladılar.
Bu arada Suudi krallık rejimi Yemen’i yıkım ve katliama uğratmakla birlikte Yemen, Suriye ve Irak’ta tekfirci teröristleri desteklemektedir. Bu gerçekleri göz önünde bulunduran Yemen Ensarullah Hareketinin sözcüsü Muhammed Abdusselam yayınladığı bildirisinde Suudi rejiminin Yemen’de işlediği savaş suçu ve cinayetlerine karşı BM’nin sessiz kalmasının, BM’nin artık milletlerin omzunda ağır bir yük olmaktan başka bir şey olmadığını, uluslar arası hukuk ve kanunları koruyamadığını, milletlerin katliamına katkıda bulunduğunu belirtti.
BM ancak küresel güçlerin menfaati tehdit edildiği zaman harekete geçme gücünü kazanıyor. Aksi takdirde diğer ülkeler ve milletlerin temel hak ve özgürlüklerini hiçe sayıyor.