Geçen bölümde yeni bilim ve teknolojilerin gelişmesi ve yaygın hale gelmesi günümüz dünyasını değiştirdiğini ve karmaşık hale getirdiğini anlattık. 20. Yüzyılın sonlarına doğru insanların yaşamında derin değişime vesile olan ve bu değişimin hala sürmesine katkı sağlayan en yeni bulgulardan biri bilgisayardır. Bilgisayarın piyasaya girmesinin ardından Mc Luhan7ın tabiri ile dünya adeta bir köy kadar küçüldü ve dünya köyü haline geldi. Özellikle bilgisayar internet denen bir başka olgu ile birleşerek dünya camiasına sunuldu ve böylece bu birliktelik, bilgilerin en kısa sürede bütün dünyaya yayılmasına ve en ücra köşelerine ulaşmasına katkı sağladı. Bu sürecin sonucunda yaşanan bilgi patlaması belki de çağımızın en önemli hadisesidir, öyle ki bu hadise bir nevi bütün beşeriyeti kendine bağımla hale getirdiği de söylenebilir. 1957 yılında eski Sovyetler birliği Sputnik adında ilk uydusunu uzaya fırlattı. Bu gelişme, o dönemin iki Doğu ve Batı süper gücünü uzayda üstünlük kurma rekabetine sürükledi. Amerika Sovyetler birliğinin bu hareketine karşı ARPA adında ileri teknoloji projesini hayata geçirdi. ARPA projesinde hedeflenen en önemli amaçlardan biri bir kaç bilgisayarı bir biri ile irtibata geçirmekti. Eğer bu proje sonuca ulaşsaydı iletişim dünyasında büyük bir devrim sayılırken Amerika için de teknoloji savaşında büyük bir başarı olacaktı. ARPA projesi sonunda 1960 yılında sonuca ulaştı ve dünyanın dört farklı noktasında yer alan dört bilgisayar bir birine bağlanarak bilgi alış verişinde bulundu. Bu ilkel şebekeye ARPANET adı verildi. Bu şebeke daha sonraki yıllarda sürekli gelişti, fakat akademik ve askeri amaçların dışında hizmet vermedi. Ta ki 1982 yılında şebekelerin gelişmesi ve kullanıcıların bilgilere yönelik artan ihtiyacının ardından ARPANET birden faaliyetlerinde büyük bir sıçrama sergiledi ve bu kez INTERNET olarak adlandırıldı. Bundan sonra internet çok geniş bir ağa dönüştü ve pratikte dünyada ne kadar bilgisayar varsa bir birine bağlanma imkanına kavuştu. International Networking’in kısaltılmış hali olan İnternet, dünyada milyonlarca bilgisayardan oluşan geniş bir şebekedir ve bu bilgisayarlar telefon hatları, kablo veya uydu bağlantıları aracılığı ile bir birine bağlanıyor. Bilgisayarlar ortak bir dili ve internet protokolünü kullanarak bir biri ile temas kuruyor. Gerçekte internet, bilgi ve iletişim bazında büyük bir iletişim ağıdır ve bir takım protokollere, yani kurallara ve standartlara göre çalışır. İnternet bilgilerin bir noktadan bir başka noktaya transfer edilmesine imkan sağlıyor. Email, FPT ve diğer bir çok sözcük aslında her biri özel bir işlevi olan bu ağın protokolleri sayılır. 1989 yılında İsviçre’nin Sern araştırma merkezinde Tim Berners Lee adında bir bilgisayar uzmanı internet ağında var olan bilgileri yönetmek için bir sistem tasarlıyordu. Lee, bilgilerin hangi mekanda olduğunu gözetmeksizin onları bir dizi sayfalar halinde gösteren bir sistemden yararlanıyordu. Lee yeni buluşuna World Wide Web (www) adını verdi ki internette var olan tüm bilgilere ulaşmak üzere küresel bir şebekeyi temsil ediyordu. Bundan sonra bilgilerin elektronik dosya haline getirilmesi için yeni bir akım başladı ki buna da web1 adı verildi. Bu hareketin sonucu günümüzde karşımızda duran milyonlarca sayfalık bilgidir ve bu da önümüzdeki uzun yıllarda aynı şekilde devam edeceği anlaşılmaktadır. Massachusetts üniversitesi teknoloji merkezi uzmanlarının belirttiğine göre hali hazırda her insan başına bilgi hacmi 8 gigabayttır ki bu rakamın 2020 yılında yaklaşık bin gigabayta ulaşması bekleniyor ve bunun anlamı da şu ki “internette bulunmayan bir şey, yoktur”. İnternet ağı yine şebeke mahiyeti itibarı ile bağlantısı bulunduğu her şeyi hızla yaygınlaştırır. Nitekim daha web 1 sisteminin üzerinden bir kaç yıl geçmezken web 2 sistemi geliştirildi. Web 2 internet dünyasına ayak basarken bilgileri paylaşma imkanını sundu ve yine web eksenli yazılımları geliştirdi. Bu yazılımlar kullanılarak web ortamı basit ve statik bir sayfa olma konumundan bir kaç boyutlu bir dünyaya dönüştü ve böylece bireysel ve toplu iletişim kurma imkanını geliştirdi. Web 2 sayesinde sosyal paylaşım siteleri ortaya çıktı ve kullanıcılar tarafından büyük ilgi görmeye başladı. Şimdi ise web 2 mekanizmasının gelişmesi ile birlikte web ortamı içinde her türlü yazılımı geliştirme ve kullanıcıların kişisel bilgisayarlarına yüklemelerinden bağımsız bir şekilde bu yazılımları kullanma imkanı yaratıldı. Bu gelişme dijital toplum ve elektronik vatandaşlık düşüncesi için en ideal gelişmeydi. Belki bir zamanlar sadece bir tarayıcıyı kullanarak üç boyutlu tasarımlar yaratma, animasyon yapma, TV programlarını izleme veya müzik dinleme işlerini rahatlıkla yapmak bir hayaldi, ancak web eksenli yazılımların gelişmesi bu hayallerin gerçeğe dönüştürdü. Şimdi ise web 3 sisteminin geliştirilmesi ve kullanıcının neyi amaçladığını hisseden akıllı sistemlerin yaratılması, pek az insanın hayal bile edebildiği büyük bir teknolojik devrim olacağı anlaşılıyor. Her halükarda küresel web şebekesi internet ağında en yeni hizmetlerden biridir ve internet ortamında hizmet sunan diğer sistemlere nazaran hızla gelişmekte olan bir sistem sayılır. Uzmanlar küresel web şebekesinin ortaya çıkması ve renkli grafik görüntüleri, film ve ses kayıtlarını ve benzeri yeteneklere sahip olması, internet ortamında hızla gelişmesinin nedeni olduğunu belirtiyor, öyle ki web kullanıcıları da her geçen gün hızla artıyor . Kuşkusuz bilgisayarlar ve bu sistemlerin muazzam ve aynı zamanda kolay imkanları ve özellikle küresel internet ağı beşeriyetin karşısında yep yeni ufuklar açmıştır. Bugün internet yaşamımızda tüm geleneksel yöntemleri bir kenara itmeye başladı, öyle ki artık bankacılık, eğitim, mektuplaşma, kitap okuma ve araştırma, gazetecilik, film ve sinema, müzik vesaire hizmetler ve işler artık internet üzerinden yapılıyor. Bugün her insan evinde oturup tüm işlerini internet üzerinden yapabilir, böylece hem zaman ve hemen masraftan tasarruf sağlayarak başka işlerine daha fazla zaman ayırma imkanına kavuşur. Öte yandan öğrenciler ve araştırmacılar da dünyanın neresinde olursa olsun, araştırmasını veya eğitimini sürdürebilir ve internetten geniş ve dipsiz bir kütüphane kaynağı gibi yararlanabilir. Bugün devlet daireleri ve özel kurum ve kuruluşlar da kendilerine ait siteleri bulunuyor ve bu siteler üzerinden halka sundukları hizmetleri müşterileri doğrudan başvurmaya ihtiyaç duymaksızın onlara sunabiliyor. Bu sistem kurumlara doğrudan müracaatta bulunma sayısını azaltıyor ve ayrıca hizmetler daha az zaman harcanarak müşterilere sunuluyor. Öte yandan yönticiler de örneğin başında bulunduğu firma veya fabrikaya uğramadan kurumunu kontrol edebiliyor veya yönetiyor ve internet üzerinde gereken talimatı verebiliyor veya personeli ile sohbet ediyor. İnternet çeşitli hastalıklar veya maluliyet yüzünden hareket edemeyen veya kentin uzak bir yerinde yaşayan insanlar için de yararlıdır. Bu insanlar da artık rahatlıkla dünyada olup bitenlerden haberdar oluyor ve hatta işlerini internet üzerinden yapıyor. Yine eğitim alanında öğrenciler sanal üniversitelerde eğitimlerini sürdürebiliyor. İnternet bir çok ülkede siyaset arenasına da girdiği gözleniyor ve bu ülkelerde seçimler sanal ortam üzerinden yapılıyor. Sanal ortamda yaygınlaşan bir başka mesele, reklamlardır. Çağımızda yeni iletişim olgularının ortaya çıkması gerçekten insanların yaşamını değiştirdi ve küresel dengeleri alt üst etti. Bugün dünyamız çeşitli kitle iletişim araçları ve facebook, twitter, youtube vesaire sosyal paylaşım siteleri ile karşı karşıya bulunuyor. Bu siteler yepyeni bir kültürü ve sosyal yapılanmaları beraberinde getiriyor. Öte yandan internet bugün insanların yaşamının ayrılmaz bir parçasına dönüştüğü gözleniyor. Kuşkusuz internetin onca yararlı hizmetinin yanında bazı tehlikeleri ve tehditleri de söz konusudur ki bunu da bir sonraki bölümde irdelemeye çalışacağız.